12 Şubat 2013 Salı

Bazen hayat sınıyor sanırım insanı, ne deniz havası ne uçsuz bucaksız gökyüzü ne de bulutların arasından sana göz kırpan bir kaç parlak yıldız dindiriyor acını... Yüreğinde biryerle de kan sızıyor içine ve her onun için çarptığında kalbin damarların çekiliyor, nefes alamıyorsun susuyorsun gözlerin susmuyor, konuşsan kelimeler kifayetsiz, sussan gözlerin de kafiye yok... ağlasan güçsüzsün konuşsan haksız, için için ölüyorsun işte... Şakakların da hissediyorsun kalp atışlarını, köz yutmuşsun da öle yanıyor miğden, Nazım'ı hatırlıyorsun Tahir ile Zühresini, ellerin titrerken gülümseyerek giriyorsun eve, dağınık için acımış, hücrelerin de her birinde ayrı bi sızı, sen bütün tutmaya çalışıyorsun yüzünü... İçin dışın bir olmasın diye yalvarıyorsun tanrıya...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder